Evet, bir önceki yazı depresif bir şekilde hayat şöyle tekdüze, şöyle sıradan demeyle geçti. Ama bunun bir çıkar yolu yok mu derseniz, yaklaşık 2 yıldır kendi çıkış yolum üzerinde çalışıyorum. Size kendi yolumdan ziyade daha genel geçer yöntemeler paylaşacağım. Kendi yöntemimi, biraz daha olgunlaştırdıktan sonra yazarım.
Öncelikle büyükşehirlerin kısırdöngülerinden çıkmak için, hakikaten cesur olmanız gerekiyor. Her şeyinizi arkanızda bırakıp gitmek o kadar kolay değildir. Bir sorunla karşılaşmamak için de ön araştırmalarınızı iyi yapmanız gerekiyor. İngilizce bilmeniz de büyük avantaj.
Büyükşehirlerin yoğun ve hırs küpü yaşamlarından çıkışı genel olarak 4 gruba ayırmak mümkün,
-
- Hippi stili takılmak
- Uluslar arası talep duyulan meziyetlere sahip olmak
- İnternet üzerinden çalışmak.
- Erken emeklilik veya çalışmaya bir kaç yıl ara verme modeli
sırayla gidiyorum:
1- Hippi Stili takılmak:
Bu yöntemde, genelde cebinde bir birikim olmadan eski dervişler misali kendileri yola vuran, buldukları yerde takılan insanlar var. Couchsurfing’de 2-3 yıldır takip ettiğim bir grup var: “Yaşamanın ve tüketmenin alternatif yolları” isimli. çok güzel paylaşımlar oluyor orada http://www.couchsurfing.org/group.html?gid=24
Misal, sırf couchsurfing kullanarak portekizden irana bisikletle giden bir çocuk vardı. portekizden çıkarken cebinde 150eurosu mu ne vardı.. insanların evlerine konuk olarak, yemeğe ve konaklamaya para harcamadan aylarını geçirmişti elemen.. Bunun gibi onlarca enteresan hikayeler ve yöntemeler görebilirsiniz orada.
Dahası, www.helpx.com, www.wwoof.com gibi işgücü karşılığında kalacak yer ve yiyecek veren yerlerde takılmak da bir yöntem. Couchsurfing’den biraz daha cazip gelebilir çoğu kişiye, çünkü en azından siz de size yardım edene bir yardımda bulunmuş oluyorsunuz. Bu siteler üzerinden mekanlarla temasa geçin, tarlada veya otelde çalışarak kalacak yer elde edebilirsiniz. ama “madem çalışcam niye para kazanacak bir şekilde yapmayım” veya “normal çalışmaktan farkı ne?” derseniz farkı çalışma rahatlığı. haftada 3-5 saat fln anca çalışıyorsunuz. bir de sizin gibi gelen pek çok kişi olduğu için muhabbet iyi oluyor.
Wwoof’un türkiye ayağı www.bugday.org, isterseniz detaylara bakin.
2- Uluslararası talep duyulan meziyetlere sahip olmak:
Şimdi herkes Hippi gibi couchsurfing ile takılabilecek yapıda olmaz. Misal 1-2 hafta tamam da sürekli sürekli birilerinin yanında kalmaya çoğu kişi zorlanır, çok az kişi böyle dayanıklıdır. Wwoof daha cazip olsa da çoğu kişi tarla gibi “vasıfsız iş gücü” gerektiren işlerde çalışmak istemez -3-5saat bile olsa-
O yüzden bu 2. yöntem çoğu kişi için daha cazip olacaktır. Bunu türkiyedeki yabancılar çok sık yaptığı bir şey. İstanbulda kalan bir yabancı görürseniz %80-%90 ingilizce öğretmenliği yapıyordur. Çünkü türkiyede ingilizce öğretmenine çok ihtiyaç var, ve bu sayede yabancılar da kolay bir şekilde iş bulabiliyor. Tek baktıkları “tefl” sertifikanız olup olmadığı. Eğer ingilizceniz varsa, tefl kursuna gidip 1-2 ayda sertifikanızı alıp dünyanın herhangi bir yerine gidip iş bulabilirsiniz. (ingilizce öğretmeni bile olsanız, tefl sertifikasına ihtiyacınız var)
İngilizce öğretmenliği sadece bir örnek, misal ahçılık, masörlük, dadılık (au-pair), anaokulu öğretmenliği gibi seçenekler de mevcut. Bu işler, normal bir iş kadar yoğun olmasa da bir iş yine de. Fakat size faydası, istediğiniz yere gitmenize olanak vermesidir. Dünyanın herhangi bir yerine rahatlıkla yaşamanıza olanak sağlayabilir.
3- İnternet üzerinden çalışmak:
Bu da yine bir iş, ama ofis gerektirmeyen, laptopunuz ve internet bağlantınız varsa her yerde yapabileceğiniz işlerden edinmeniz veya kurmanız. Özellikle satış tecrubesi olan kişiler, internet üzerinden (özellikle de e-bay tarzı ikinci el sitelerden) yaptığı satışlarla çok rahat geçinebilmekteler. Sadece piyasanın beklentisine uygun şeyler sunmanız gerekmekte, ve bu sunulacak şeyi ucuza temin etmeniz.. klasik ticaret mantığı.. Eğer gümrük konularında da iyiyseniz, o zaman iyice ilerletebilirsiniz işinizi. Önemli olan, insanların neye ihtiyaç duyduğunun farkında olmanız.
ilaveten, digital kütüphanecilikle ilgili, (data girmek, dataları yönetmek vb..) işler de bulabilirsiniz. (Misal wikipedia çalışanlarının bi kısmı evlerinden çalışır.)
Benim yapmakta olduğum stok video işi de bu kategoriye girmekte.
Biraz araştırılırsa, pek çok şey çıkacaktır. Önemli olan, ne istediğinize karar verip araştırmanız.
4- Erken emeklilik veya çalışmaya bir kaç yıl ara verme modeli
Bu ulaşılabilirliği biraz daha zor bir seçenek. Bunun için iyi bir birikim yapmış olmanız gerekiyor. İnsanlar bir işte çalışırken, bir birikim yaparlar ve kendi işlerini açarlar ya; tam da o noktada siz kendi işinizi açmak yerine çalışmaya ara vermenizdir bu model özü itibariyle. En azından 3-4 yıllık yaşam paranızı biriktirmişsinizdir, bu 3-4 yıl boyunca bir işte çalışmazsanız bile bir geçim derdiniz olmayacaktır. Bu şekilde bir birikim yapabilmişseniz, ve de hırsınız da törpülenmiş ise ve sadece biraz rahat nefes almak istiyorsanız, bu yöntem size uygun olabilir.
Tabi 3-4 yıl boyunca size yetecek birikim için, bir işte çalıştığınız süreçde, çok sıkı çalışmanız ve de çok tasarruflu yaşamanız gerekiyor. Çoğu kişi sıkı çalışma konusunda zorlanmıyor ilginç bir şekilde tasarruf konusunda zorlanıyor. Gidiyor bir ev veya araba alıyor, olmadık bir koltuğa Bin lira veriyor gidiyor bir gardrop alıp tonla para döküyor, her yere taksiyle gidiyor vs..
Eğer çalıştığınız dönemde, yaşam kalitenizi arttırmışsanız, geri dönüşünüz zor olur. Hem birikim yaptığınız süreyi uzatırsınız (size lazım olan miktarı maksimum 2yılda biriktirebilecekken, 3 yıla 4 yıla çıkarırsınız bu süreyi) , hem de o birikim size 3-4 yıl yetebilecekken, 2 yıl bile zar zor yaşarsınız o miktarla..
Seçim:
Klasik Comfortist insanlar şu soruyu sorabilir: “Peki 3-4 sen güzel hoş da, sonra ne olacak?”
3-4 sene sonra ne mi olacak? Kimbilir, ama bambaşka biri olacağınız kesin. Burada kalırsanız da 3-4 sene sonra ne olacağı meçhul. Misal bir deprem olup tüm planlarınızı alt üst edebilir. (umarım olmaz & sadece bir örnek) Hiç bir şeyin garantisi yok bu hayatta ve ayrıca yazarın dediği gibi “Hayat yolunu bulur!”
Kısacası yaşamdan ne dilediğimizi bilmek gerekiyor, Tekdüze konformist hayatınızdan memnunsanız, sorun yok zaten. Evlenirsiniz, Yaparsınız çoluk çocuk. Bir yandan taksitle eşya fln alırsınız, Morgage ile ev ve araba alırsınız, bir yandan onların kredilerini ödersiniz. Önce çocuğun beziydi sonra önlüğüydü sonra şusuydu busuydu derken bi bakarsınız 20li yaşlarına gelmiştir çocuğunuz, sizde onunla bir ev hayvanı gibi oynamışsınızdır o sürede.. Yaşlanmışsınızdır.. emekliliği beklemeye başlarsınız, emekliye ayrılırsınız, sonra ölürsünüz.. Hikayeniz orada biter.
Diğer türlü, yine ölürsünüz, ve hikayeniz yine biter. Ama sadece daha farklı olur. Bu iyidir ya da kötüdür diye demiyorum, sadece yaşam seçeneklerimizin farkında olmayla ilgili bu söylediğim. Büyük şehirlere veya sıkıcı iş hayatlarına mahkum değiliz. Benim gözlemlediğim seçenekler bunlar, siz başka seçenekler de ekleyebilirsiniz pek tabi. Zaytung haberindeki engelleri de göz ardı etmemek gerek: “yeteneksizlik”, “tembellik” ve “iş bilmemek”.
Sadece araştırmak ve çalışmak gerekiyor. Düzenli bir şekilde..
Kaybedecek neyin var?
Bir hiçten geldin bir hiçe gidiyorsun,
ne kaybedebilirsin ki?
Hiçbir şey!
Ve hayatın hep aydınlık tarafına bak
“Gerçek kişiliğimizi yeteneklerimiz değil, yaptığımız seçimler gösterir.”
1 comment