Çırılçıplak adamların dolaştığı kutsal şehir Varanasi günlerim ve Stock Görüntülerim:

Çırılçıplak adamların dolaştığı kutsal şehir Varanasi günlerim ve Stock Görüntülerim:

Varanasi’ye gideli 2 ay oldu ama araya gezi olayları girdi, hayatımda hiç okumadığım kadar sözcü, zaman, yeni şafak, yuksekova, odatv vs gazete sayfaları okurken buldum kendimi. Videolarla yeni yeni ilgilenebiliyorum. Gecikmeli de olsa, Varanasi stock görüntülerimi youtube kanalımdan izleyebilirsiniz:

http://www.youtube.com/watch?v=jlQSFEDP0G8&feature=youtu.be

 

Varanasi hindistan’da en çok görmek istediğim şehirdi. Hindistanda ganj nehriyle ilgili ne duymuşsanız muhtemelen hepsi varanasiye aittir. Ölü yakıp külleri nehre atmalar, bir yandan nehirde yıkanmalar etmeler. her şey burada.

Varanasi’ye de zorlu bir yolculukla vardık, 4 kere araç değiştirdik. Ama son araç iyiydi, yataklı otobüstü, uyuya uyuya geldik.

Geldiğimiz gibi nehre gittik, nehir ve merdivenler uçsuz bucaksız gibiydi, çok hoş gözüküyordu. Ama beni şaşırtan, nehrin sadece tek tarafı merdiven ve binalarla doluydu, karşı taraf çöl gibi bir yerdi, hiç ama hiç bir bina yoktu.

Varanasi’de benim önceliğim yeni çektiğim henüz satışa sunmadığım 900 yeni stock görüntülerimi komple bitirmekti. Nepal’e geçmeden kargoya vermek istiyordum. o sebeple 2 gün totalde 25-30 saat falan yoğun çalışıp onları bitirdim tüm geri kalan işleri, 3. gün kargoya verdim. O yüzden giden harddiskte Varansi’ye ait hiç görüntü yok. Varansi ve sonraki görüntüleri yeni başvuru dönemimde yollayacağım, bu görüntüler muhtemelen 5-6 ay daha satışta olmayacak.

Neyse, ilk gün 2-3 saatliğine mola verip nehir kıyısında yürüdüm tek başıma. Çok bomba insanlar gördüm.

Şimdi wikipedia’yı açınca dünyanın en eski şehirlerinden biri, hinduların en kutsal şehri falan yazıyor, insan da haliyle o tarz şeyler görmeyi bekliyor. Ama ben yürümeye başladım daha 3-5 dakka anca oldu, kenarda çırılçıplak oturan bir adam gördüm sandım.

Emin olamadım, adamın arkası dönük, kapkara hintli bir adam götü pempe pembe 2 kase halinde duruyor açıkta : )  anlamadım, yanlış görüyorum sandım. yanında da turistler vardı, 1 çinli eleman, 2 sarışın avrupalı turist kız bi tomar da boyalı kartpostaldan çıkma hindu adam. çok baktım sanırsam adamın götüne, yanındaki çinli gel gel diye davet etti. gittim, çıplak adam gel yanıma otur dedi. : )

evet şaka gibi, çıplak bir adam ortalık yerde gel yanıma otur dedi. başka da yer yoktu, adamın kol mesafesinden az uzağa oturdum. Adama bakıyorum, adamda don hakkaten yok, ama adam bağdaş kurmuş bir de çok sağlam göbekliydi, göbeği sikini kapatmış edep yerleri gözükmüyordu allahtan : ) (alttaki fotoğraftaki adam)

Yoldan geçenler de çıplak adama bakmaya devam ediyorlar tabi bir yandan.

Bunlar da ot çeviriyorlar durmadan, Yanında bir şeyler daha içiyorlar, kimisi kokainle otu karıştırıp çiğniyor falan. Kafaları çok iyiydi anlayacağınız.

En uçmuşu çinliydi, sordum ona “bu adam niye çıplak?” diye, dedi “onun tercihi öyle” bi de dedi, o çıplak adam bunun master’ıymış, hinduizmi öğreniyormuş ondan : ) dedim “siktir git”, anlamadı tabi türkçe bilmediğinden bön bön baktı : )

Yine aynı çinli ortamdaki başka bir adamı gösterdi, bak dedi bu çiftçi, çok iyi mahsülleri var. Adam da gaza geldi poşetini açtı, yanındaki yaprakları gösterdi. Tarlasından koparıp bi tomar marihuana benzeri bir ot getirmiş. bu tütün gibi yakılarak içilmiyormuş, yeşil taze yaprağı elde ufalayarak kokluyormuşsun. (adını söyledi de hatırlamıyorum şimdi)

Ama hakkaten sokakta çıplak bir adam var, sokakta kokain marihuana falan envai çeşit şey içiyorlar, turist kızlar falan şaşkın şaşkın bakıyor.. değişik ortamdı.

Sonra adam boya malzemeleri çıkardı, yüzünü boyamaya başladı. (Fotoğraflarda görürsünüz yüzleri boyalı hindular, o boyadan) sonra boynunu boyamaya başladı. sonra kollarına geçti. göğsünü boyamaya başlayınca sıranın sikine götüne geleceğini hissettim, müsaade isteyip ortamı hızlıca terkettim : )

Sonra yürürken 3 tane daha çıplak adam gördüm. Hepsi de uçmuş, kendinden geçmiş müziksiz dans ediyorlardı.

Sağlam içiciler valla, ne içmişse, çırılçıplak yol ortasında müziksiz dansedebiliyor adam.

Sonra ölü yakma yerine gittim, fotoğraf çekmek kesinlikle yasaktı ondan makineyi açamadım bile (Kathmandu’da çekebildim sonra) ama ölülerin yakıldığı yerlerin içinden geçmek serbestti. İçinde yürüdüm, 10 kişi aynı anda yanıyordu. Bastığım yerlede de 1-2 saat öncesinden yananların külleri vardı.

Enteresan olan, herkesi yakmıyorlarmış. Ordaki mezarcı/yakıcı elemanın söylediğine göre, misal biri zehirlenmişse yakmıyorlarmış. Cesedi taşa bağlayıp, nehrin ortasında suya batırıyorlarmış.

Şimdi, o nehirde yüzüyorlar, çamaşır bulaşık yıkıyorlar, ölülerin küllerini atıyorlar. Buraya kadar çok garip değildi, alışmıştım. Ama cesedi komple suya batırmak ve o suda yüzmek! bu biraz fazla geldi haliyle : )

Bir de Deniz Akkaya’yı gördük. : ) ne alaka ama oldu bir kere. ilk önce nehirde yürürken gördük, ama o olduğunu anlamadık, tuğçe’nin dikkatini çekti, o gösterdi ilk. Sonra, kahvaltı yapmak için oturduğumuz yere o da geldi arka masamıza oturdu.

Akşamları Hinduların tapınma gösterisi oluyor. Nehir kıyısında ayin yapıyorlar, (video’da o görüntüler de var.) sonrasında da dilek dileyip içinde çiçeklerle bezeli içinde mum yanan olan bir kaseyi dereye bırakıyorlar.

Her gece bunu yapıyorlar her sabah da dilekleri olmuyor : ) ama binlerce yıldır vazgeçmiyorlar..

Gece o gösteriden sonra odaya dönüyorduk, başka bir adam gördük, çırılçıplak yine. Sikini bir iple bir sopaya bağlamış. sopayı bacak arasından geçirip arkada tutarak, sikini götüne değdirmeye çalışıyor. Biraz daha kassa kendi kendini s.kecek : ) çevresinde de 20 kişi toplanmış adamın kendi kendini s.kmesini izliyorlar.

Bot turu da yaptık, videodaki görüntülerin epey bir kısmı bottan çekim. Kürekle çekilen bot olduğu için titreşim olmadı, çekimler hoş oldu genelde.

Kısacası Varanasi kitapta yazılan şehir değil ama hakikaten görülesi bir yer.